Çocuk sahibi olmak isteğinde olan bir çok çiftin beklentileri her zaman doğal yolla karşılanamıyor. Günümüz koşullarında stres, kotu beslenme, çevresel faktörler gibi gerek kadın gerek erkek üreme hücrelerini kötü yönde etkileyecek koşulların artmasıyla doğal yolla çocuk yapabilme ihtimali her geçen gün azalıyor. Bundan çok değil 15 sene önce erkeğin sperm sayısına normal demek için 50 mil./cc yeterli iken bu sayı Avrupa Üroloji Birliğinin verilerine göre ilk önce 20 mil./cc sonrada 15mil./cc’ye çekildi. Erkeğin ortalama değerleri tüm dünyada gerileme kaydetti. Sperm sayısı istenilen düzeyin altında olan ve korunmasız beraberliğe rağmen çocukları olmayan çiftlere yardımcı üreme teknikleri ile çocuk sahibi olmanın yolu açıldı.
Çocuk sahibi olamayan erkeklerin yaklaşık %15’ini oluşturan bir grup vardır ki bu grupta hiç sperm hücresi bulunmamaktadır. Bu duruma azospermi denilir. Azospermi temelde iki nedene bağlı olabilir. Birincisi testislerin(yumurta) ürettiği spermi dışarıya ulaştıramaması(obstruktif tip) ikincisi ise testislerin sperm üretiminde yetersiz kalmasıdır(nonobstruktif). Bu iki durumu ayırt etmede hastanın geçmiş tıbbi öyküsü, yapılan muayenesi ve istenilen tetkikler yol gösterici olur. Genetik hastalıklar, hormon üretim bozuklukları, testisi etkileyebilecek geçirilmiş ameliyat öyküsü, kanser tedavisi gibi pek çok neden bu durumu yapabilirken bazen altta yatan hiçbir problem saptanamayabilir. Sperm hücrelerinin sıfır olduğu hastalarda modern tıbbın önerdiği tedavi seçenekleri mevcuttur. Ayrıntılı değerlendirmeler yapıldıktan sonra önerilen ve en sık başvurulan yöntem mikroskop eşliğinde testis dokusunun ayrıntılı bir şekilde incelendiği ve sperm üretebilme potansiyeli olan alanların saptanabildiği Mikro-TESE operasyonudur. Spermiogram testi sonrası sıfır sperm saptanmış hastaların yaklaşık %50’sinde Mikro-TESE operasyonu sonrası sperm bulunabilmektedir.
Bulunan spermler dondurulup sonra kullanılabilmekte ya da aynı gün hemen işleme sokularak tüp bebek dediğimiz yöntemle embriyo oluşturularak çocuk yolunda ilk adım atılmaktadır. Operasyon sonrası sperm bulunamayan hastalarda alınan örneklerin incelenmesi ileriye yönelik tedavide yol gösterici olabilir. Bu verilerin ışığında bir grup hastada en az 6 ay geçtikten ve testis dokusu iyileştikten sonra Mikro-TESE operasyon tekrarlanabilir. Tekrarlayan operasyonlara ya da elde edilen test sonuçlarına göre hala sperm elde edilememiş hastalarda yakın bir gelecekte kök hücre tedavisinin tedavi edici olacağı umut edilmektedir.
Op. Dr. A. Egemen AVCI