Rahimde yer alan endometrial dokuların çeşitli etkenlerden ötürü rahmin kas dokusuna doğru ilerlemesiyle beliren Adenomyozis Hastalığı, genellikle üremenin son evrelerinde olan kadınlarda daha sık görülmektedir. Yani 40 ile 50 yaş döneminde %20 ila 30 kadında bir görülen hastalık, endometriozis olarak da iki farklı şekilde görülebilmektedir. Halk tabiri ile rahim zarı kalınlaşması olarak nitelendirilen sağlık sıkıntısı kiminde az belirtiler ile kendini gösterirken kimisinde yoğun şikayetler ile ciddi rahatsızlık teşkil edebilir.
Merak edilen;
Adenomyozisin Belirtileri Nelerdir?
İçin kişiye bağlı olarak farklı belirti gösterdiği söylenebilir. Ancak genel olarak bilgi vermek gerekirse;
- Karın bölgesinde şiddetli sancılarla birlikte kramp oluşması
- Cinsel birleşmede hafif ya da şiddetli ağrı
- Adet kanamasında pıhtılaşma oluşması
- Adet zamanı dışındayken de kanamalar görülmesi
- Yoğun ve sürekli yaşanan kanamalar
- Adet süresince ağrının ve kanamanın yoğun olması
Gibi şikayetler Adenomyozis Belirtileri arasındadır. Ancak bu belirtiler genelde miyom hastalığında da aynı şekilde seyredebildiği için karıştırılmaması ve gerekli tetkiklerin yapılması gereklidir. Rahmin normal boyutunun 2 veya 3 katına kadar büyümesi de bu hastalığın en belirgin belirtisi olmaktadır. Teşhisinde doktorun uzmanlığı oldukça önemlidir. Hasta şikayetleri doğrultusunda uzmana danıştığında, doktorun şüphelenerek MR görüntülemesi ile teşhis edilebilir. Hastalık üzerinde yapılan incelemelerde net bir neden belirtilmese de bugün uzman görüşüne bağlı birçok etken olabildiği savunulmaktadır.
Bazı uzmanlara göre Adenomyozis doğuştan gelen bir hastalık iken bazılarına göre ise sezaryen doğum ya da doğum sonrasında oluşan iltihaplanma da hastalığı meydana getiren nedenler olarak gösterilmektedir. İlaç ve cerrahi yöntemler olarak tedavi şekli olan Adenomyozis sıkıntısı, hastanın durumuna bağlı şekilde tedavi edilmektedir. Ancak gelişen duruma bağlı olarak hastalıktan kurtulmanın en kesin çözüm yolu ise uzmanlar tarafından rahmin alınması olarak belirtilmektedir. Erken tanı için bu belirtilerden biri ya da birkaçı görüldüğünde zaman kaybetmeden hekime danışmak ve tedavi sürecini başlatmak gereklidir. Hastalık ileri evreye ulaştığında ilaçla tedavisi mümkün olamayabileceği için erken teşhisin önemli olduğu kesinlikle göz ardı edilmemelidir.