Kadın yumurtalıklarından vajinal ultrasonografi yardımıyla toplanan oositlerin (=yumurta ya da kadın üreme hücreleri) laboratuar ortamında kriyoprotektan adı verilen koruyucu maddelerle etkileşiminin ardından yavaş ya da hızlı dondurma işlemine tabi tutularak, -196 derecede saklanması sürecidir.
Genellikle yumurtalıklar ilaçlar ile uyarıldıktan ve yumurta sayısı arttırıldıktan sonra, genel ya da lokal anestezi altında vajinal ultrasonografi probuna bağlı bir iğne kullanarak vajinal yoldan negatif basınçla aspirasyon yapılıp yumurta toplama işlemi gerçekleştirilir.
Yumurtalar ya programlı dondurma cihazlarına yerleştirilerek yavaş dondurma adı verilen yöntemle dondurulmakta ya da cihaz kullanmadan hızlı soğutmanın uygulandığı çok daha pratik bir yöntem olan vitrifikasyonla dondurulmaktadır. Aslında güvenilir saklanabilecek süre henüz belirlenmemiş olmakla birlikte, bu saklama süresini ülkelerin tüp bebek yönetmelikleri belirlemektedir. Ülkemizdeki yöetmelikler üreme hücrelerinin dondurulup saklanma süresini 5 yıl ile sınırlandırmış olmakla birlikte, 5 yıl üzerinde dondurulduktan sonra çözündüğünde gebelik elde edilen vakalar dünyada mevcuttur. Dondurulmuş yumurtalar -196 derecede sıvı azot içeren saklama tanklarında saklanmaktadır.
Dondurulan her yumurta için çözündükten sonra sağlıklı doğacak bir bebeğe ulaşma şansı % 3-5 arasında rapor edilmektedir. Bu rakam oldukça düşük gözükse de her bir hasta için birden fazla yumurta dondurulduğu düşünülürse oldukça büyük bir şans olduğu anlaşılacaktır. Aynı şekilde normal tüp bebek uygulamalarında toplanan ve taze kullanılan yumurtalar için de toplanan her yumurtanın taze kullanıldığı zaman sağlıklı bir bebeğe ulaşma şansını % 5-8 arasında değiştiğini bilmemiz bize yumurta dondurmanın çok da verimsiz bir işlem olmadığını düşündürtmektedir.
Bu yöntem yalnızca seçilmiş hastalarda üretkenliğin korunmasına ya da devam ettirilmesine yardımcı bir teknik olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca yumurta bağışının yasal olduğu ülkelerde yumurtalar dondurularak bir nevi yumurta bankası oluşturulmakta ve bu yönde kullanılmaktadır.
Bu işlem için en uygun hastalar aslında üreme çağında olup da bir kanser türüne yakalanmış olan, bu kanser nedeniyle göreceği kemoterapi ya da radyoterapi nedeniyle yumurtalıklarını erkenden kaybetme ve menapoza girme riski olan kadınlardır. Bazen bu gruba giren bayanlar evli olup, toplanan yumurtaları eşlerinin spermleri ile döllenip embryo haline geldikten sonra dondurulmaktadır. Fakat bu problemi yaşayıp da henüz evlenmemiş ve stabil bir partneri olmayan bayanların tek çareleri yumurtalarının herhangi bir sperm ile döllenmeden saklanması olmaktadır. Hatta bazen evli bayanlar bile yumurtalarını sperm ile dölletmeden saklatmayı tercih edebilirler.
Bu işleme ihtiyaç duyan potansiyel diğer bir hasta grubunu ise, evlenmeyi herhangi bir nedenden ötürü geciktirmek durumunda kalıp, yakın gelecekte böyle bir planı olmayıp ilerleyen yaşı nedeniyle üretkenliğini kaybetme riski olan kadınlardır. Bunlar da yaşları ilerlemeden ve yumurtalıkları tükenmeden, ileride çocuk sahibi potansiyellerini devam ettirebilme adına bu işleme yönlenebilirler.
Bu işlem isteyen herkese uygun olmayabilir. Kadının yumurtalıklarında dondurmaya değecek kadar yeterli yumurtanın olması, kadının yaşının 40’ın üzerine çıkmamış olması, kanser teşhisinden sonra alınacak kemoterapi uygulamasına kadar olan sürede yeterli hazırlığı yürütebilecek kadar bir zaman aralığının bulunması gerekmektedir.
Ülkemizdeki yönetmelikler, yalnızca kanser tedavisi nedeniyle üreme hücrelerini kaybetme riski olan kadınlar için yumurta dondurulmasını izne bağlamaktadır. Fakat bunun dışında yukarıda belirtilen nedenden ötürü yani henüz aile kurma şansına kavuşamamış ama ilerleyen yaşı nedeniyle yumurtalıklarının tükenme riski olan fazla sayıdaki hasta başvurusu ve talebi ile karşılaşılmaktadır.
Yumurta dondurma tekniği vitrifikasyon adı verilen hızlı ve pratik dondurma tekniğinin gelişmesi ve daha fazla sayıda laboratuvar tarafından kullanılması sonucu daha kolay uygulanabilir ve çok iyi sonuç alınır bir teknoloji halini almıştır.
Yönetmeliğe göre ;
Kadınlarda üreme hücreleri ve gonad dokularının saklanmasını gerektiren tıbbi zorunluluk halleri şunlardır;a) Kemoterapi ve radyoterapi gibi gonad hücrelerine zarar veren tedaviler öncesinde,
b) Üreme fonksiyonlarının kaybedilmesine yol açacak olan ameliyatlar (yumurtalıkların alınması gibi operasyonlar) öncesinde,
c) Düşük over rezervi olup henüz doğurmamış veya aile öyküsünde erken menopoz hikayesinin üç uzman tabipten oluşan sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmesi durumunda.